• notifications1
  • menü

Bugün : 28 Mart 2024 Perşembe

Besin maddelerinin üretimi, tüketimi, depolanmaları esnasında besinlere zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak veya yok etmek, bunlara ilave olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıylada kullanılabilen,  Besinlere veya doğrudan İnsan ve hayvanlara hastalık etmeni taşıyan Halk sağlığı zararlılarını kontrol etmek amacıyla kullanılan, Kimyasal yada Biyolojik ürünlerin tümüne pestisit adı verilmektedir .

Pesticides (pestisit)

Pestisit olarak kullanılan ilk maddeler Arsenik ve Kükürt tür Daha sonra botanik kökenli maddeler (Nikotin gibi) kullanılmaya başlandı. Bunu takiben krizantemden elde edilen pyrethrum 19.yy. dan başlanarak kullanılmaya başlandı. İlerleyen yıllarda ise pestisit kullanımına civa ve kurşun metal bileşikleri de girdi 1939 yılında İşviçreli kimyacı Paul Mueller diklorodifenil trikloroetanın (DDT) pestisit özelliklerini belirledi ve 1942 yılında piyasaya çıkarak hızla yaygın kullanıma girdi.  2.nci Dünya Savaşında yeni bir sinir gazı üzerinde çalışan bilim adamları organofosforlu bir insektisiti parathionu buldular ve 1943 yılında pazara sundular 1960 lı yıllarda başlayan bilimsel araştırmalarda DDT’nin farelerde karsinojenik olduğu belirlenmiş, 1971 yılında ABD de yasaklanmıştır. 1974-84 yılları arasında İngiltere’de gönüllü olarak terkedilmiş ve günümüzde tümüyle yasaklanmıştı

 

PESTİSİTLERİN SINIFLANDIRILMASI

Pestisitler; Etkiledikleri  canlı türlerine ve kullanım alanlarına göre

  • İnsektisitler: Böcekleri öldürenler
  • Rodendisitler: Kemiricileri öldürenler
  • Fungusitler:Mantarları öldürenler
  • Bakterisitler:Bakterileri öldürenler
  • Mitisitler: Keneleri öldürenler
  • Larvasitler: Larvaları öldürenler
  • Nematositler:Solucanları öldürenler
  • Akarisitler: Örümcekleri öldürenler
  • Mollusitler: Salyangozları öldürenler
  • Herbisitler: Yabancı otları öldürenler

 

 

Kimyasal Yapılarına göre

KLORLU HİDROKARBON YAPISINDAKİ İNSEKTİSİTLER

Temas ve solunum yolu ile etkilidirler.

  1. DDT
  2. Lindan
  3. Aldrin
  4. Endrin

 

Sağlık Bakanlığınca Ruhsatlı Organoklorlu insektisit bulunmamaktadır. DDT,Dieldrin,BCH gibi insektisitler doğada kolayca parçalanmadıkları,canlıların yağ dokularında birikip besin zinciri yolu ile canlıdan canlıya(balıktan insana)intikal ettikleri için kullanımı kısıtlanmıştır

 

ASETİLKOLİN ESTERAZ İNHİBİTÖRLERİ

Organofosfatlı insektisitler: Temas, sindirim ve solunum yolu ile etkilerini gösterirler.  Bu grup insektisitler, ergin, larva ve nimf dönemlerini kontrol ederler.  Kolinesteraz aktivitesini düşürmeleri en önemli özellikleridir. 

Ruhsatlı Aktifler

  1. Chlorpyrifos-methyl
  2. Chlorpryfos
  3. Malathion
  4. Fenitrothion
  5. Pirimiphos-methyl
  6. Azemetiphos-methyl
  7. Temephos

 

 

Karbamalı İnsektisitler ;  Sindirim, temas ve solunum yolu ile etkilerini gösterirler. Organofosforlular gibi kolinesterazı etkilerler

  1. Bendiocarp
  2. Propoxur

 

PİRETROİT GRUBU İNSEKTİSİTLER

Bu grup doğal piretrinlerin alkol ve asit köklerinde yapılan değişikliklerle geliştirilmiştir.. Doğal olarak yetişen pire otunun(pyrethrin)sentetik versiyonlarıdır.Işığa karşı dayanıklı sentetik piretroidler sentezlenerek 1975 yılından sonra böcek kontrolünde hızla kullanılmaya başlanmıştır.Sinir hücrelerini bloke ederek zehirlilik etkisini gösterirler.Temas ve mide zehiri etkilidirler. Sıcak kanlılara karşı toksik etkisi çok düşüktür. Memelivücudunda birikmeden dışarı atılır. Doğada kolayca parçalanabilirler. Özellikle ergin kontrolunda kullanılmaktadırlar.

  1. Permethrin
  2. Cypermethrin
  3. Alfa-Cypermethrin
  4. Cyphenothrin
  5. D-Phenoyhrin
  6. Resmethrin
  7. Cyfluthrin
  8. Beta-Cyfluthrin
  9. Deltamethrin
  10. Etofenprox

 

Botanic - (Bitkisel Kökenli) Esaslı İnsektisitler

  1. azadirachtin
  2. d-limonene
  3. nicotine
  4. pyrethrins

 

Piridinli İnsektisitler: Sistemik olup temas ve mide yolu ile etkilidirler.Merkezi sinir sistemini etkiler.

  1. İmidacloprid
  2. Thiamethoxam

 

Pirazoller: Kısmen sistemik olup temas ve mide yolu ile etkilidirler.Sinir sistemini etkiler.

  1. Fipronil

 

Biyokimyasal Pestisitler: Haşereleri toksik olmayan mekanizmalarla kontrol eden ve doğal olarak oluşan veya aynı özellikte sentetik olarak elde edilen maddelerdir.

 

Feromanlar: Haşerenin vücut dışında salgılanan çiftleşme,işaret,toplanma vb.enzimlere feroman denir. Feromanlar;cezbedici,uzaklaştırıcı,yakala-yıcı tuzaklarda biyokimyasal etkili pestisit olarak kullanılırlar

 

Böcek Gelişim Düzenleyicileri(IGR)

Juvenil Hormon Analogları: Haşerenin iç salgı bezleri tarafından salgılanan büyüme ve deri değiştirme hormonlarıdır.Ergin öncesi dönemlerde larva ve pupa dönemlerinin belirli bir sırada gelişip evrimleşmesini sağlar. 1.devre larvalarda en yüksek oranda salgılanan bu hormon seviyesi her gömlek değiştirmede azalarak 4.devre larvalarda salgılama durur ve larva pupa evresine geçer. Sentetik olarak elde edilen Juvenil hormon analogları larvaların bulunduğu ortama uygulandıklarında larvaların büyüme hormonlarını taklit ederler. Dışarıdan taklit edilen hormon seviyesi sürekli aynı kaldığı için larva bulunduğu devreden bir başka devreye geçemez ve ölür. Örnek: Methopren,

 

Priyproxfen Kitin Sentezi İnhibitörleri: (Gömlek Değiştirmeyi Engelleyen Hormonlar).Sivrisinek larvalarının dış derisi kutikula adı verilen kitin tabakası ile kaplıdır.1.Devre larva kitin sentezi hormonunu yüksek oranda salgılayarak gömlek değiştirip 2.Devreye ve aynı şekilde kitin sentezi hormonu salgılaması ile 3. ve 4.devreye geçer.4.devrede kitin sentezi hormonu salgılanması durur ve larva pupa evresine geçer.Larvaların bulunduğu ortama dışarıdan verilen kitin sentezi inhibitörü(kitin oluşumun engelleyen) larvaların gömlek değiştirdiği evrelere geçmesini engeller ve bulunduğu devrede ölmesine neden olur. Örnek: Diflubenzuron,Triflumuron,Novaluron

 

Biyolojik Kökenli İnsektisitler

Bakteri toksinleri ve sporlarıdırlar.Mide yolu ile etkilidirler.Zararlıların biyolojisi,fizyolojisi ve davranışları üzerinde etkili olan maddelerin kullanımı ile biyolojik özelliklerinin deformasyona uğratılması yoluyla etki gösteren biyolojik ajanlardır.Sivrisinek larva kontrolu için ruhsatlı bakteriler:

  1. Bacillus thuringiensis H-14
  2. Bacillus sphericus

 

Sınıflandırılmamış insektisitler

  1. Hydramethylnon

 

Cyclodiene İnsektisitler

  1. aldrin
  2. chlordane
  3. dieldrin
  4. endosulfan
  5. endrin

 

 Pyridylmethylamine insektisitler

  1. acetamiprid
  2. imidacloprid

 

İnorganic insektisitler

  1. borax
  2. boric acid
  3. diatomaceous earth
  4. silica gel

 

 Yağlar;

Bitkisel yağlar,petrol yağları ve katran yağları olmak üzere üç grupta toplanırlar.Doymuş yağlar,stigmaları tıkayarak oksijensizlikten ölüme neden olur.Kabuklu bitler ile depidopter yumurtalarında etkilidirler.

 

 Yüzey Gerilim ajanları ;

Su yüzey gerilim direncini düşürerek larva,ve pupaların su yüzeyine çıkmalarını ve solunumlarını etkileyerek ölümlerine neden olur.

  1. Aknique MMF

 

RODENTİSİTLER

Kemirgenleri yok etmede kullanılır. Bu kimyasallara örnek

  1. Brodifacoum,
  2. Bromadiolane,
  3. Diphacinone

 

SİNERJİSTLER :

  1. PBO

 

FUMİGANTLAR :

  1. Kloropikrin,
  2. Fosfin,
  3. Alümünyum FOSFİT

 

ZARARLILARLA MÜCADELEDE KULLANILAN İLAÇ FORMULASYONLARI

İnsektisitler saf halde ilaç olarak kullanılmazlar.Özel karışımlar halinde belirli preparatlar formuna getirilirler ve bu preparatlar doğrudan veya çoğunlukla seyreltilerek ilaç olarak uygulanırlar.Bir kimyasal ilaç içerisinde etkin madde,dolgu maddesi ve diğer maddeler dediğimiz 3 temel kısım vardır:

 

Etkin madde: İlaç içerisindeki öldürücü olan ana bileşen,pestisit etki gösteren kimyasal maddedir.Uygulanacak formulasyona göre farklı oranlarda bulunurlar.

 

Dolgu maddesi: İlaç içerisindeki etkin maddeyi taşımak amacıyla kullanılan,herhangi bir kimyasal bileşikle tepkimeye girmeyen kısımdır.

 

Diğer maddeler: İlaç içerisindeki pestisitin etkinliğini ve dayanıklılığını artıran,bitkilere ve çevreye olumsuz etkilerini azaltan,kullanıcılarını uyaran ve ilacın uygulanmasını kolaylaştıran katkı maddeleridir. Bir formulasyonun Dünya Sağlık Teşkilatı standartlarında imal edilmesi gerekmektedir.Bunun için WHO metodlarına göre kimyasal analizleri  ve fiziksel analizleri yapılır.(Formulasyon ve Emülsiyon Stabilitesi).Soğuk ve Sıcak teste tabi tutulur.

 

PESTİSİT FORMÜLASYONLARI

EC  (Emülsiyon Konsantre): Emülsiyon konsantreler genellikle %20-60 gr/lt etkin madde ile uygun solvent karışımına emülgatörlerin ilavesiyle hazırlanır.En çok kullanılan formulasyonlardır. Etkin madde+solvent+emülsiyon maddesi = Emülsiyon konsantresi Formulasyonun etkinliği;formulasyon ve emulsiyon stabilitesinin kalitesine bağlıdır. Kullanım sırasında su ile kolayca karıştırılarak kullanılan EC formulasyonlar nakliye tasarrufu sağlar.Emülsiyon stabilitesi,homojen bir ilaçlama için önemlidir.Uygulanan yüzeyde daha az  kalıntı bırakması ilacın tercih edilen özelliklerindendir. Kokusu kuvvetlidir ve gözenekli yüzeyler tarafından kolay emilirler. 

 

WP (Islanabilir toz) :  Toz  görünümündedir.Kullanım sırasında su ile karıştırılarak süspansiyon halinde uygulanan formulasyonlardır.Etkin madde ve dolgu maddesi beraberinde ıslatıcı,dispers edici ve süspanse edici yardımcı maddeler kullanılmaktadır. Bu formülasyonlarda etkin madde oranı %20-80 arasında,tanecik büyüklüğü 5-50 mikron arasında değişebilir.Homojen bir ilaçlama için süspansiyon yeteneğinin yüksek,köpüklenmenin düşük olması(hatta hiç olmaması)istenir Bu formülasyonlar kokusuzdur,gözenekli yüzey ve deri tarafından kolayca emilmezler.Karıştırma sırasında,toz partiküllerin uçuşup solunumla alınması riskini önlemek için maske kullanılmalıdır.

 

EW ( Suda yağ emülsiyonu): Organik menşeyli yağlı çözücüdeki etkin madde çözeltisi ile yüzey gerilimini düşürücü katkı maddeleri kullanılarak hazırlanan su-yağ emülsiyon formülasyonlarıdır.

Oluşturulan yağ damlacıkları suyun içerisinde dağılma özelliğine sahiptir.Kullanım sırasında su ile seyreltilir.Aktif madde konsantrasyonu 500 gr/lt gibi yüksek değere ulaşabilir. EW formülasyonları,EC formülasyonlarına göre daha uzun süreli kararlılık gösteren bir yapıdadır,çözücü ve yüzey gerilim sağlayıcı madde kullanımı daha azdır. ULV yöntemi ile uygulandıklarında EW formulasyonlar ;formulasyon yapısında bulunan yağlı alkol molekülleri insektisit parçacıklarının dış yüzeyine geçerek buharlaşmayı geciktiren koruyucu bir tabaka oluşturur.

 

FORMÜLASYON KALİTE STANDARTLARI

EC, SC, WP, SL,ME,CS’nin fiziksel analizleri yapılarak WHO spesifikasyonlara uygunluğuna bakılmalıdır. GLP ve Biyosidal projeleri ile bu çalışmalara başlanacaktır.

 

Bu fiziksel özellikler

  1. Görünüşü
  2. Safiyeti (% ağırlık olarak)
  3. Preperata katılma oranı ( ağırlık / ağırlık ya da % ağırlık / hacim)
  4. Kapalı ve açık formülü
  5. Erime noktası (melting point)
  6. Kaynama noktası (boiling point)
  7. Katılaşma noktası (setting point)
  8. Buhar basıncı
  9. pH’sı
  10. Alev alma derecesi (22,8 ºC’den düşük olmayacaktır.)
  11. Rekraktif indsi
  12. Çözünme yeteneği (Muhtelif çözücü ve ısılarda)
  13. Metalleri aşındırma özelliği
  14. Stabilitesi

 

PESTİSİTLER  HAKKINDA

Herhangi bir Pestisit’i hem ergin ve hem larvasit olarak kullanmayın. Açık alan Uygulamalarında en az Formülasyondaki Öldürücü etkili madde oranında Sinerjist madde içeren formülasyonları tercih edin, Rezidüel etkili Uygulamalar için Mikrokapsül(CS) WDG,SE,SC formülasyonları tercih edin Larvasit  Uygulamalar için GR,BRİKET;MİKROKAPSÜL formülasyonlar tercih edin. İnsektisit Satın alırken aşağıdaki özellikleri göz önünde bulundurun:

 

Halk sağlığı amacıyla kullanılacak bir pestisitin ideal nitelikleri şöyle sıralanabilir:

  • 1. Hedef canlıya spesifik olarak toksik olmalıdır.
  • 2. İnsanlara zarar vermemelidir.
  • 3. Ucuz olmalıdır.
  • 4. Kolay uygulanabilmelidir.
  • 5. Kolayca toksik olmayan maddelere dönüşebilmelidir
  • 6. Yanıcı olmamalıdır.
  • 7. Korozif olmamalıdır.
  • 9. Patlayıcı olmamalıdır.
  • 10. Boyayıcı etkisi olmamalıdır.

 

PESTİSİT TERİMLERİ

  • A           : Aerosol
  • AF         : Akıcı sıvı
  • AS         : Sulu süspansiyon veya sulu solüsyon
  • B           : Yem
  • C           : Konsantre
  • CM        : Konsantre karışımı
  • CG        : Konsantre granül
  • D           : Toz
  • DF         : Kuru akıcı
  • DS         : Eriyebilir toz
  • EC         : Emülsiyon konsantre
  • F            : Akıcı
  • G           : Granül
  • LC         : Likit konsantre
  • LV         : Gaza dönüşebilen
  • M-CS    : Mikroen kapsül
  • P            : Pellet
  • RTU      : Kullanmaya hazır
  • S            : Solisyon
  • SD         : Suda çözünür toz
  • SG         : Suda çözünür granül
  • SP          : Suda çözünür toz
  • ULV      : Çok düşük hacim
  • WS        : Çözünür likit
  • WSG     : Suda çözünür granül
  • WSL     : Suda çözünür likit
  • WP       : Suda ıslanır toz
  • WSP     : Suda çözünür toz
  • WDP    : Suda dağılabilen toz
  • SC        : Suspansiyon Konsantre
  • EW       : (Emülsion all in water) Suda yağ subyesi
  • SRF      : (Slow Relase Formulation) Etken maddeyi yavaş salıveren
  • MOF    : Karışabilir yağ formülasyonlar
  • WDG   : Suda dağılan granül
  • OF       : Organik fosforlu
  • KB      : Karbamat
  • PT       : Sentetik Piretroid
  • DB       : Doğal Piretrin
  • BGD    : Böcek Gelişim Düzenleyici
  • S          : Sinerjist

 

ADJUVANT: Formülasyonda ıslatıcı,dağıtıcı,yapıştırıcı,eritici , stabilize edici görev yapan ve insektisidin biyolojik etkisini ve stabilitesini artıran maddeler.

 

AKUT TOKSİTE:

  1. Ağızdan (Oral yolla)
  2. Deriden (Dermal yolla)
  3. Teneffüsle (Solunum yolu ile)

 

Tek bir doz veya yüksek doza kısa süreli maruz kalmanın etkisi olarak tanımlanır. Akut toksisite denemelerinde baz alınan rakam LD 50- LC 50 değerleridir. LD 50 deneme hayvanlarının % 50 ‘sini öldüren doz anlamına gelir. LC 50 İnsektisitin 1 litre sudaki konsantresinin sucul canlıları öldüren doz anlamına gelir.

  1. Erime noktası (melting point)
  2. Kaynama noktası (boiling point)
  3. Katılaşma noktası (setting point)

 

İNSEKTİSİT UYGULAMA YÖNTEMLERİ 

Arı ve Kelebekleri korumak için Çiçeklenme dönemlerinde açık alan ilaçlaması yapmayın, Kalp damar hastalıkları ve alerji olanların ortamında ilaçlı uygulama yapmayın, Kapalı alanlarda sisleme yaparken şalterleri kapatın, ULV ve spreyleme cihazlarının kalibrasyonunu yapmadan uygulama yapmayın çünkü kullanılan insektisit dozu hem maliyet kaybı ve hemde bitkiler üzerinde fitotoksik etki yapar. Sıcak havalarda açık alanda ilaçlama yapmayın çünkü sıcaklığın etkisi ile damlacıklar çabuk buharlaşır,ortamın dışına çıkar,uygulama etkisiz olur. Sabah Çiğ varken ULV uygulaması yapmayın çünkü damlacıklar bitki yüzeylerindeki çiğlerle birleşir,toprağa çöker, etkisizleşir.

 

Rezidüel(Kalıcı Uygulama): Hedef zararlının ilaçlanmış yüzeylere temas ederek öldürücü dozda insektisite maruz kalıp ölmeleri prensibine dayanır.SC ,WP,WG,EW,EC,CS,SE formulasyon yapısında bulunan kalıcı etkili ilaçlarla kapalı yüzey alanlarda 20-40 ml/m2 ; açık yüzey alanlarda 100-200 ml/m2 karışım düşecek şekilde basınçlı sırt pulverizatörleri veya motorlu sırt pulverizatörleri ile ilaçlama yapılır.

 

Açık ve Kapalı Alan İlaçlaması: Hedef zararlı ile temas edecek ideal boyuttaki damlacık bulutunun uygulama yapılan alandaki havayı kaplaması sonucu uçan,yürüyen,dinlenen zararlının insektisit damlacıkları ile temas ederek ölmesi prensibine dayanır. Bu uygulamada damlacıklar için en uygun boyutu seçmek önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ideal damlacık boyutu 15-25 mikron olarak belirlenmiştir.

 

Teorik olarak her damlacık temas esnasında vektörü öldürecek miktarda aktif madde taşımalıdır. Eğer insektisit damlacıkları çok büyük ya da ağır ise, vektöre temas edemeden çok erken yere düşebilirler. Ya da tam tersine, çok hafif ya da küçük ise hava akımları sonucunda yukarı doğru çekilerek hedef bölgeden uzaklaşırlar. Buradan çıkarılan sonuç, alan ilaçlama tekniğinin ancak, insektisit/ vektör temasının gerçekleşmesi sağlanırsa etkili olacağıdır. Diğer bir deyişle çalışmaların başarıya ulaşması için ilk şart uygulama yapılacak bölgede hedef vektörlerin olmasıdır.

 

Açık Alan uygulamasının başarıya ulaşması için gerekli ön koşullar;

  • Uygulama yapılacak bölgede hedef vektörün olması ( vektör / insektisit teması )
  • Hedef vektöre uygun damlacık büyüklüğü ( 15-25 mikron )
  • Uygun çevre koşulları
  • İnsektisit ile temas ihtimalini artırabilmek için sivrisineklerin tercihan uçuyor olması

 

Uygun insektisitin seçimi

Alan ilaçlaması genellikle sivrisinekleri saklandıkları, dinlendikleri veya kış mevsimini geçirdikleri kapalı alanlarda uygulanmalıdır.bu alanlar bodrumlar, ahırlar dehlizler vb yerler olup, buralarda tercihen soğuk sisleme metodu ile ilaçlanmalıdır. Erişkin sivrsinekler pupadan çıktıktan sonra yeterli güç ve enerjiyi toplayabilmek için, sivrsinek üreme yerlerinde, bataklık alanlarda , pamuk ve pirinç tarlalarında, aszlıklarda 24-36 saat dinlenmektedirler. Bu özellikleri göz önüne alınarak bu alanlarda çok kuvvetli sisleme cihazlarıyla , tercihan ULV yöntemi ile mücadele edilebilir. Çoğu yörelerimizde, özellikle belediyeler tarafından, bilinçsizce karanlık basmadan mahalle ve sokak aralarında dolaşarak havayı ilaçlamaya çalışmanın ve havaya ilaç sıkmanın  hiçbir anlamı yoktur.

 

Soğuk sisleme cihazlarında ULV: Seyreltici olarak su kullanılması sonucu elde edilen maliyet avantajı ve çevre güvenliği, ilaçlı karışımın ort.25 mikron VMD çapında damlacıklara parçalanarak birim hacim alan başına düşen damlacık sayısının artması ve dolayısıyla alanın ilaçla kaplanması,ort.25 mikron VMD çapında damlacıkların belli bir zaman dilimi içerisinde yere düşmeden,buharlaşmadan ilaçlama alanı içerisinde havada asılı kalması gibi büyük avantajları vardır.

 

Termal Sisleme cihazlarında seyreltici olarak kullanılan mazotun ek maliyet getirmesi,mazotun çevre kirliliği yaratması ,yangın riskini arttırması,bitkiler üzerinde fitotoksik etki yapması,yoğun sis dumanının trafiği engellemesi,yoğun sis dumanını eğlenceli gören çocukların araçlara arkadan binerek zehirlenmeye maruz kalması,cihazın oluşturduğu damlacıkların 1-200 mikron arasında kararsız yapıda olması,küçük damlacıkların (1-5 mikron) gökyüzüne doğru hedef alanın dışına çıkması, büyük damlacıkların (100-200 mikron) ilaçlama makinesinin hemen arkasına düşmesi, yüksek ısıya maruz kalan teknik maddenin belirli oranda etkisini kaybetmesi gibi büyük dezavantajları vardır.Ancak bunlara rağmen yoğun sisin insanlarda yarattığı “tedbir alınıyor”etkisi , spreyde aktif maddenin düşüklüğü ,insanların sis ile temastan kolay kaçabilmesi gibi avantajları vardır ve kullanıcılar tarafından çoğunlukla tercih edilmektedir.

 

Yem İstasyonları : İnsektisit ve /veya rodentisit etkili maddeler ile çekici yemler ve fenomenler karışımı ile hazırlanan briket,tablet,granül,pasta şeklindeki özel formülasyonların, genellikle plastikten yapılmış kaplara konularak ;Açık ve kapalı alanlarda fare,sıçan,hamamböceği,karasinek,akrep v.b zararlıların zehirli yeme çekilerek kontrol edilmesi yöntemidir.

 

HAMAM BÖCEKLERİNİN KONTROLÜ

Hamamböceklerinin başarılı kontrolü karmaşık bir konu olup, büyük ölçüde ilgili türler için alınan uygun kontrol önlemlerine bağlıdır.

 

Kimyasal Kontrol

1. İnsektisit kontrolü: Rezidüel (kalıcı) insektisitler

Etkili uygulama, uygun bir insektisit seçimine ve ardından detaylı uygulamaya bağlıdır. Pek çok böcek ve yumurta kesesi iyi saklanmıştır, dolayısıyla insektisit, bu sığınma alanlarına ve çevresine yerleştirilmeli ve belirli türlerin gelişim süresi boyunca sürdürülmelidir. Bir istilayı kontrol etmek için, insektisit uygulamasına tüm yumurta keseleri kırılana kadar devam edilmelidir; binaya göç devam ettiği taktirde rutin uygulama gerekebilir. Yağ bazlı spreyler veya su emülsiyonları olarak uygulanan rezidüel insektisitler, hamamböceği sığınma alanlarına, özellikle yarık ve çatlaklara uygulanmalıdır. Maruz kalan yüzeylerde, uygulamayı düşük basınçlı bir sprey ekipmanı ile yapın.

 

2. Alan sprey insektisitleri

Bir istilayı bu tekniği kullanarak kontrol etmek için, istila kontrol altına alınana kadar en az haftada bir sprey uygulamak suretiyle, bir “ani saldırı” uygulaması gerekli olabilir. Bu spreyler, hamamböceklerini yere sermek ve saklandıkları yerden çıkarmak için kullanılır. Bu pestisitler, hızlı bir yanıta sebep olarak, böcekleri rahatsız eder. Bu yöntem, yarık ve çatlaklarda değil, daha çok açıktaki alanlarda kullanılır. Dolayısıyla, daha seyrek aralıklarda tekrarlanan uygulamalar, böcek popülasyonunu kabul edilebilir düzeyde tutacaktır. Başlangıçta erginlerin ve nimflerın kitlesel ölümü gerçekleşecek ve bundan sonra yalnızca zaman zaman genç nimfler görülecektir.

 

3. İnsektisit yemleri

Yemler, formüle edilen insektisitlerin cazip gıda kaynaklarında kontrollü kullanım fırsatını sunar. Hamamböceklerinin istila ettiği alanlara yerleştirildiğinde, böcekler yemlerden beslenir ve kullanılan insektisitten ölümcül bir doz alır. Yemler, uzun süreler boyunca hamamböceklerinin sürekli biçimde kontrol edilmesi fırsatını sunar.

 

4. Tozlar

Tozlar, insektisitlerin büyük aygıtların altında ve diğer sığınma alanlarındaki yarık ve çatlaklara yerleştirilmesinde faydalıdır. Ağır uygulamalar uzaklaştırıcı (repellent) olma eğiliminde olduğundan, hafif uygulamalar daha etkindir. En yaygın kullanılan toz ilaç ekipmanları (duster), küçük lastik ampul veya körük tipi elde kullanılan toz ilaç ekipmanlarıdır. Şimdi küçük toz miktarları yarık ve çatlaklara yerleştirilebilir. Alman hamamböceği popülasyonlarını kontrol etmek için kullanılan insektisitler arasında yemler, tozlar, aerosoller, ıslatılabilir tozlar, emülsiyonlaştırılabilir konsantreler ve yağlar gibi farklı formülasyonlar yer alır. Alman hamamböceğine yönelik insektisitlerin kullanımına yönelik özel örnekler aşağıdaki gibidir:

  • Duvar boşlukları veya elektrik prizlerine toz uygulanması;
  • Dolapların arkasına insektisitlerin uygulanması için bir yarık ve çatlak uygulaması kullanılması;
  • Tezgah veya ekipman altlarında yem istasyonlarının kullanılması;
  • Boş alanlara aerosollerin uygulanması; ve
  • Bir alan sprey ekipmanı veya sis cihazının kullanılması.
  • Stratejik noktalarda yem jellerinin kullanılması.

 

Uygulamadan önce etiketi okumayı unutmayın!!!!

 

Mekanik Kontrol

Mekanik kontrol, bir hamamböceği popülasyonunun yayılmasını önlemek veya istilanın boyutunu azaltmak için kullanılabilecek kapan veya bariyerleri içerir. İncelemelerde kullanılan yapışkanlı kapanlardan bahsetmiştik. Bunlar aynı zamanda sınırlı kontrol veya hassas alanların izlenmesi için de kullanılabilir.

 

Kültürel Kontrol

1. Hijyen, hamamböceklerinin yaşamasını engellemek için haşere sığınma alanlarının, su ve gıda kaynaklarının yok edilmesidir. Bu işleme, hijyen önlemlerini alan müşteri de dahildir. Hijyen uygulamaları, aşağıdakileri içerebilir:

  1. kağıt torbalar veya kutular gibi kullanılmamış veya gereksiz dağınıklığın kaldırılması;
  2. atık besinlerin ve çöpün günlük olarak ve doğru biçimde atılması;
  3. yemek pişirme ve yeme kaplarının zamanında temizlenmesi ve saklanması;
  4. ekipmanların yağının alınması, zeminin ve tezgahın temizlenmesi ve dolapların silinmesi.

 

Bir hijyen raporunda, kuruluşun, mutfak, yemek odası, kiler, çamaşır odası ve servis alanı gibi çeşitli alanları tanımlanabilir. Raporda hijyen uygulamalarını gerektiren tüm alanlar belirtilmelidir. 2. Kültürel kontrol, böceklerin ortamını değiştirmeyi içerir. Bunu başarmak için, müşteri normal uygulama veya alışkanlıklarının bazılarını değiştirmek zorunda kalabilir ve böylece hamamböceği popülasyonlarının yerleşmesini veya yayılmasını güçleştirir.

 

Örnekler:

  • Gıdaların çok miktarda satın alınması yerine, uygun bir süre içinde kullanılmaya yetecek miktarda satın alınması;
  • Metal raflar veya böcek geçirmeyen kaplardan yararlanılması.
  • Evcil hayvanların yaşadığı veya beslendiği yerler gibi alanların ortadan kaldırılması, hamamböceği popülasyonlarını azaltacaktır.

 

 

Entegre Zararlı Kontrolu

Bir restoranda kalorifer böceklerini kontrol etmek için entegre mücadelenin yapılması gereklidir. Bunun için çeşitli kontrol yöntemlerinin tümü kullanılabilir.

 

Örneğin, aşağıdakileri gerçekleştirebilirsiniz:

  • Süpürgelikler ve dolaplar boyunca yarık ve çatlakları veya diğer açık bağlantı yerlerini tıkayabilirsiniz (Mekanik Kontrol);
  • Müşteriyi, gıdaları daha küçük miktarlarda, kapalı kaplarda satın almaya ve saklamaya ikna edebilirsiniz (Kültürel Kontrol);
  • Bir hijyen raporu kullanarak, ekipman ve gıda kullanım alanlarının düzenli temizlenmesini sağlayabilirsiniz (Hijyen);
  • Etiketlerine göre böcek gelişim düzenleyiciler (IGR) kullanılabilir;
  • Gerektiğinde boşluklara toz veya aerosol, tezgah altlarına yem istasyonları ve tezgah veya dolap altlarına insektisit uygulayabilirsiniz.

 

 

HAŞERE KONTROL OPERATÖRÜNE YÖNELİK  İŞ GÜVENLİĞİ

Bilindiği üzere Pestisitler yalnız böcekler için değil, insanlar içinde toksik maddelerdir. İşinizle ilgili tehlikelerin bilincinde olmalısınız. Bir böcek kontrol operatörü olarak aşağıdaki tehlikelere maruz kalabilirsiniz.

  • 1.Kullandığınız PESTİSİT’lerden
  • 2.İş sahasındaki koşullarda  (uygulamada)
  • 3.Aracınızda, günlük işlemlerinizle ilgili  olarak seyahat ederken (Taşıma)
  • 4.Ürünlerin depolanması
  • 5.Alet ve ekipmanlarından

 

PESTİSİT UYGULAMALARINDA GEREKLİ KİŞİSEL KORUNMA

  • 1.Cilt teması ve emiliminden korunma
  • 2.Yüzün ve Gözün korunması
  • 3.Uygulanan Pestisitin solunmamasıdır.

 

CİLDİN TEMAS VE EMİLİMDEN KORUNMASI

İş tulumu veya uzun kollu gömlek, uzun pantolon, çizme, eldiven bunlara ilaveten karıştırma ve yüklemede dökülme ve sıçramalara karşı PVC veya kauçuk önlük ile sağlanır.

 

Bu giysilerin temel nitelikleri ise:

  1. Çeşitli pestisit formülasyonlarına  karşı koruyucu olmalı,
  2. Dayanıklı olmalı,
  3. İyi hava sirkülasyonu olmalı,
  4.  Rahat ve hafif olmalı,
  5. Ekonomik olmalı,
  6. CEPSİZ olmalı,

 

ELDİVENLER

  1. Nitril kauçuktan olmalı (PVC, neopren ve butil kauçuk alternatifler)
  2. Ele rahatça uymalı,
  3. Kutuları ve diğer ekipmanları sıkıca kavrayabilecek esneklikte olmalı,
  4. Bilekleri kaplayacak uzunlukta, bileklerin en az 90 mm üzerinde olmalı,
  5. Ekonomik olmalı,  

 

ÇİZMELER

  1. Lastik olmalı (asla deri olmamalı çünkü: pestistleri emer)
  2. En az baldırlara kadar gelmeli,
  3. Pantolon paçaları çizmenin içine konularak kullanılmalıdır.

 

 

BAŞLIK

Tehlikeli işlemler sırasında mutlaka kullanılmalı, Başı, boynu, omuzları kaplayacak respiratör içeren bir kapüşon içermelidir.

 

YÜZ VE GÖZLERİN KORUNMASI

Yüz Koruyucusu:

  1. Berrak ve şeffaf olmalı,
  2. Geçirimsiz olmalı,
  3. Buğu yapmamalı,
  4. Dayanıklı olmalı,
  5. Rahat ve hafif olmalı,
  6. Yansıtıcı olmamalı,
  7. Ekonomik olmalı,

 

Bu özellikleri içeren tavsiye edilen malzeme “ESNEK ASETAT” tır. Bir yüz koruyucunun mevcut olmadığı durumda, bir çift EMNİYET GÖZLÜĞÜ,  makul bir alternatiftir.

 

SOLUNUM KORUMA EKİPMANI

1.FİLİTRELİ MASKELER: Sadece toz’ları tutar, (Pestisitler için değildir.)

 

2. RESPİRATÖR: Havayı temizleyen cihazlardır. Sınırlı bir süre etkilidir. Oksijensiz ve kapalı ortamlarda asla kullanılmaz

 

3. YARIM MASKELİ RESPİRATÖR: Yalnızca burun ve ağzı kaplar, tek veya çift  kartuşlu filtre donanımına sahiptir.

  1. Zararlı / zehirli partiküllere
  2. Gazlara / buharlara
  3. Ya da her ikisine karşı koruma sağlar
  4. Açık havada kullanılan pestisitler için koruma sağlar
  5. Konsantre formülasyon için ilave olarak KORUYUCU GÖZLÜK takılmalıdır. 
  6. Yüksek Uçucu Maddeler ve Gazlar için kullanılmamalıdır.

 

 

4. TAM YÜZ MASKELİ RESPİRATÖR:

Kapalı alanlarda ve seralarda Pestisit uygulamalarında kullanılır.

Binalarda Grup Ia (oldukça toksik) ve Grup Ib (toksik) ürünlerden ve  pestisitlerin dökülenlerini temizlemede kullanılır.

 

UYGULAMA SIRASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:

  1. 1.      Ürünler mutlaka Sağlık Bakanlığından halk sağlığında kullanılmak üzere ruhsat almış olmalıdır.
  2. 2.      Pestisitleri kullanmadan önce mutlaka kullanım talimatlarını okuyunuz.
  3. 3.      Uygulama sırasında hiçbir zaman sigara, yiyecek, içecek tüketmeyin, mola sırasında bunları yapmadan önce ellerinizi ve yüzünüzü iyice yıkayın.
  4. 4.       Tulum veya uzun kollu kalın eski bir gömlek ile çizme içine girecek uzunlukta bir    pantolon giyin.
  5. 5.      Eldiven, maske takın (açık ve kapalı alan uygulamalarına uygun) çizmelerinizi  giyin.
  6. 6.      İlaçlama alanında bitki dahil hiçbir canlının olmamasına dikkat edin.
  7. 7.      İlaçlama alanında kap, kaçak bulundurmayın, temizlenerek tekrar kullanımı mümkün olmayan eşyaları ya dışarı çıkarın, ya da kalın naylonlarla örtün.
  8. 8.      Ölçü ve karıştırma işlemlerinde uygun   ekipman kullanın
  9. 9.      Hiçbir zaman çıplak elle pestisitleri karıştırmayın ve avuçlamayın) Pestisit kaplarını su veya yemek kabı olarak kullanmayın,
  10. 10.  Dış alan uygulamalarında rüzgara (hız ve esme yönüne) dikkat etmeli, dağılan spreyin veya toz bulutunun üzerinize gelmemesine dikkat edin. Döküntüler için su kullanılmamalı bunun için kum, kil gibi absorbanlar kullanın.
  11. 11.  Pestisitleri başka bir kap içine koymayınız.
  12. 12.  Toz ürünleri karıştırır veya ölçerken toz bulutu oluşturmamaya dikkat ediniz.
  13. 13.  Likitleri dikkatle dökünüz sıçratmamaya ve dökmemeye dikkat ediniz.
  14. 14.  Vücudunuza dökülen her hangi bir maddeyi derhal sabun ve bol su ile temizleyin, kontamine olmuş kıyafeti hemen çıkarın.

 

UYGULAMA SONRASI

Kontamine olmuş giysileriniz ve koruyucu Ekipmanlarınız  sağlığınız için ciddi bir risk oluşturur.

 

Her uygulama sonrası:

  1. 1. İş kıyafetlerinizi her gün, diğer kıyafetlerden ayrı olarak yıkayın (elde yıkıyorsanız eldiven giyiniz, çıkarmadan eldivenlerinizi sabunlu su ile yıkayınız)
  2. 2. Kötü biçimde kontamine olmuş veya yıpranmış koruyucu kıyafet veya ekipmanları güvenli bir şekilde atınız.
  3. 3. Kullanıldıktan sonra eldivenleri ellerinizden çıkarmadan önce sabunlu su ile yıkayınız.
  4. 4. Çıkartırken kontamine olmuş eldivenlere çıplak elle dokunulmamalı, eldivenler ters yüz edilerek yeniden yıkanmalı, durulanmalı ve saklanmadan önce tamamen kurutunuz.
  5. 5.   Her iş gününün sonunda çizmelerin içi ve dışı yıkanmalı ve daha sonra saklanmadan önce kurutulmalı
  6. 6. Uygulama tamamlandıktan sonra mutlaka banyo alınmalı ve temiz giysiler giyinmelidir. Asla Pestisit ile kontamine olmuş giysiler ile başka bir iş yapmaya devam etmeyiniz.
  7. 7. Giysilerinizi ve koruyucu ekipmanlarınızı kontaminasyon alanlarından ve direkt güneş ışığından uzak bir yerde muhafaza ediniz.

 

PESTİSİTLERİN TAŞINMASI

  1. 1. Pestisitler orijinal ambalajında etiketli olarak taşınmalıdır.
  2. 2. Kaplar sıkıca kapatılmış olmalıdır.
  3. 3. Kaplar, dökülmeyi ve pestisit buharına maruziyeti önleyecek şekilde güvenceye alınmış olmalıdır.
  4. 4.  Kuru pestisitler (toz ve granül vs.) daima sıvıların ÜSTÜNE konmalıdır..
  5. 5. Aracınız daima KİLİTLİ olmalıdır.
  6. 6. Pestisitler asla sürücünün yan ve yakınında taşınmamalıdır. 

 

ÇARPMA, YANGIN, DÖKÜLME gibi kazaların olması halinde:

  1. 1. Motor stop ettirilmeli,
  2. 2. Kesinlikle sigara yakmamalı,
  3. 3. Birisini acil servis için görevlendirmeli ve ZEHİR DANIŞMAYI aramalı
  4. 4. Dökülen ürünün  yayılması ve buharlarından korunmak için etrafını kum veya toprak gibi absorbanla çevirmeli.
  5. 5.  Pestisit dökülmüş alandan kişileri uzaklaştırmalı,
  6. 6. Yol kontamine olmuşsa gerekli merciler bilgilendirilmelidir.

 

DEPOLAMADA

  1. 1. Pestisitler her zaman yetkisiz kişilerin ve çocukların ulaşamayacağı bir yerde muhafaza edilmeli ve KİLİT altında tutulmalıdır.
  2. 2.Çarpmaya bağlı hasardan kaçınılmalıdır.
  3. 3. Stoklar muntazaman kontrol edilmeli, bozulma ve sızma olup olmadığına bakılmalıdır. (Kuvvetli koku dikkat çekicidir).
  4. 4. Depolar uygun şekilde havalandırılmalıdır. Hem tavanda, hem de yerde iyi havalandırma şarttır. (Normal sıcaklıkta buharlaşabilen ve yanıcı likitler içeren pestisitler için)
  5. 5.  Depo iç ve dışında mutlaka “sigara içilmez, açık alevle ve ateşle girilmez” yazısının olması gerekir.
  6. 6. Depo girişine “DİKKAT PESTİSİTLER : sadece yetkili personel girebilir yazısı yerleştirilmelidir.
  7. 7. Yangın söndürücüler, su ve kum veya toprak bütün depolarda mevcut olmalıdır.
  8. 8. Yangın söndürücüler kolay ulaşabilir bir yerde (ör: kapı yanında) olmalıdır.

 

Unutmayın: Pestisitle kontamine olup SONRADAN ÇOK ÜZÜLMEKTENSE, Koruyucu ekipmanın geçici rahatsızlığına katlanarak GÜVENDE olmak daha iyidir.

 

BOŞ KAPLARIN ATILMASI

1)      Boş kapları ayırım yapmaksızın ASLA atmayın

2)      Küçük pestisit veya karışım kalıntılarını yiyecek kaplarının içine ASLA dökmeyin.

3)      Pestisit kaplarını, içme suyu veya gıda maddesi ambalajı olarak ASLA kullanmayın.

a)      Kağıt ve karton kaplar yakılabilir. (duman ve kokunun insan ve hayvanları etkilememesine dikkat edilmelidir.)

b)      3 kez yıkanmış kaplar gömülebilir.

 

Küçük miktarlarda temiz kağıt ve karton temizlenmiş plastik kaplar (PVC değil) PCO’nun tesislerinde çok sıcak bir ateşte yakılabilir. Duman ve kokunun insanları, hayvanları etkileyecek biçimde sürüklenmemesine dikkat edin.

 

Pestisit kapları, gömülmeden önce delinip mümkün olduğunca gruplara ayrılmalıdır. Yerleşim biriminden uzağa gömünüz. Boş, üç kez yıkanmış pestisit kapları gömülebilir. Aşağıdaki önerilere sıkı biçimde uyulmalıdır.

  •  Çukur, nispeten yüksek ve düz bir toprakta açılmalıdır.
  • Çukur, herhangi bir su kaynağından (bir nehir, baraj, kuyu, kanal v.s. gibi) en az 50 m. (tercihen 100 m.) uzakta olmalı ve taban suyu seviyesinin yağmur mevsiminde yükselme eğiliminde olmadığı bir alanda yer almalıdır.
  • Çukurun/oyuğun dibi, beklenen en yüksek taban suyu seviyesinden en az 2 m. yüksekte olmalıdır.
  • Çukur, 2-3 m. çapında ve 1-1,5 m. derinliğinde bir kase şeklinde olmalıdır.
  • Çukur, 3-5 cm. kalınlığında bir kireç katmanı ile doldurulmalıdır.
  • Çukura atılacak yassılaştırılmış kutular ve diğer pestisit atıkları en fazla 10-15 cm. derinlik oluşturmalıdır.
  • Atma işlemlerinin arasında, yağmur suyunun girmesini önlemek için çukuru örtün.
  • Çukur, üstten 50 cm. kalacak şekilde dolduğunda, üstünü sıkıştırılmış toprakla doldurun ve yağmur suyunun akmasını sağlamak için son bir toprak yığını ile kapatın.
  • İnsanların (özellikle çocukların) ve hayvanların girmesini önlemek için atık alanının çevresine çit çekin.
  • Buranın bir atık alanı olduğunu belirtmek için alana gerekli tabelayı asın.

Konu İle İlgili Dokümanlar

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi