• notifications1
  • menü

Bugün : 19 Nisan 2024 Cuma

1.ABSORBENT: Emici özelliliği olan madde.

 

2.ADELPHOPARAZİTİZM: Parazitoit bir organizmanın bir eşeyinin diğer eşeyi üzerinde hiperparazit olarak yaşaması olayı.

 

3.ADI (Acceptable daily intake ): Günlük alınabilir zararsız miktar.

 

4.ADJUVANT: Pestisitlerin fiziksel veya kimyasal özelliklerini geliştirmek için eklenen madde.

 

5.AFİSİT: Yaprak bitlerini öldüren tarım ilacı.

 

6.AKARİSİT: Akarlara karşı kullanılan tarımsal ilaçlardır.

 

7.AKUT ZEHİRLİLİK: Pestisitlerin ilk 24 saat içinde meydana getirdiği zehirlilik. Ani zehirlilik olarak ta bilinir. Ağızdan oral-deriden dermal-damar içine intravenous-deri altından intramuscular-karın zarından intraperitoneal-solunum

inhalation olarak bilinir.

 

8.ANAÇ: Üzerinde kültür bitkisi yetiştirilen bitkiler. 

 

9.ANA ZARARLI (anahtar zararlı): Bir kültürde sık görülen ve yoğunluğu genellikle savaşı gerektirecek düzeyde olan zararlı.

 

10.ANTIDOT: Tarım ilaçlarının, sıcakkanlılar da zehirliliğini gideren, zehirlenme yapabilme özelliğini ortadan kaldıran kimyasal maddelerdir.

 

11.ANTİFEEDANT: Hayvansal organizmaların beslenmesini engelleyen kimyasal bileşik.

 

12.ANTİGUAGULANT: Kanın pıhtılaşmasını önleyen madde.

 

13.ARRESTANT: Durdurucu yavaşlatıcı etkiye sahip madde.

 

14.ATRAKTANT: Böcek ve benzerlerini çeken, cezbedici madde.

 

15.ATRAP: Kelebekleri avlamak için kullanılan bir sap ve sapın ucuna bağlanmış ağdan oluşan araç.

 

16.AVİSİT: Kuşları öldüren pestisit.

 

17.BACILLUS THURINGIENSIS: Birçok böcekte hastalık oluşturan bakteri türü.

 

18.BAŞKALAŞIM: Böcekler larva evresinden ergin evresine geçebilmek için birtakım değişikliklere uğrarlar, bu duruma başkalaşım denir. 

 

19.BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİLERİ (HORMON) : Doğal olarak bitkilerde oluşan büyüme ile buna bağlı diğer fizyolojik hareketleri kontrol eden ve oluştukları yerden bitkinin başka yerlerine taşınabilen, çok az miktarda bile

etkilerini gösterebilen organik maddelere Bitki Gelişim Düzenleyicileri (BGD) veya bitkisel hormon adı verilir. BGD’ler bitki bünyesinde üretildikleri gibi sentetik olarak da elde edilebilirler. BGD’lerin bir kısmı bitkilerde uyarıcı veya

teşvik edici etki gösteren, BGD’lerin bir kısmı da büyümeyi kısıtlayıcı veya yavaşlatıcı hatta durdurucu etki gösterirler. 

 

20.BİYOLOJİK DÖNEM: Böceklerin yaşamları botunca geçirdikleri "yumurta", "larva", "pupa", (varsa) ve "ergin" dönemlerinin her biri birer "biyolojik evre" , biyolojik dönemdir.

 

21.BİYOLOJİK EVRE: Biyolojik döneme bakınız.

 

22.BİYOLOJİK MÜCADELE: Parazitoit, predatör veya hastalık etmenleri, zararlı organizmalarla beslenerek veya onlara zarar vererek popülâsyonlarını düşürürler. İşte bu gibi etmenlerin, yapay yollarla şiddetlendirerek böcek savaşında

kullanılmasına biyolojik mücadele denir.

 

23.BİYOSFER: Dünyada mevcut canlı varlıkların yaşamlarını sürdürdükleri alana denir.

 

24.Bt: Bacillus thuringiensis'e bakınız.

 

25.BİYOTEKNİK YÖNTEMLER: Zararlıların biyolojik yaşam düzenini bozmak suretiyle zararlılara karşı uygulanan savaş yöntemi.

 

26.BİOPREPARAT: Bir entomopatojen mikroorganizmanın spor, partikül veya misellerini içeren preparat.

 

27.BONİTASYON: Zararlıların sıcaklık, nem, yağmur, besin, besin bolluğu, besin uygunluğu gibi yaşama ve üreme üzerinde etkili olan etkenler göz önüne alınarak hesaplanan bir katsayı.

 

28.ÇAPRAZ DAYANIKLILIK: Zararlının bir pestisit e karşı kazandığı dayanıklılığın aynı gruptaki pestisitlerde de görülmesi.

 

29.ÇEŞİT: Canlıların sınıflandırılmasında, bireylerden oluşan, türden daha küçük birliktir. Örneğin portakal bir tür olup yafa onun çeşididir.

 

30.ÇOK YÖNLÜ DAYANIKLILIK: Zararlılarda birden fazla yolla meydana gelen pestisitlere dayanıklılık.

 

31.DAVRANIŞ DAYANIKLILIĞI: Zararlıların davranış ve yaşam şeklini değiştirmek sureti ile ilaçlara karşı ortaya çıkan dayanıklılık şeklidir.

 

32.DEAMİNASYON: Besin yoluyla alınan aminoasitlerin protein yapısına katılmayanları metabolizmada hızlıca tüketilirler, aşırı aminoasitler için bir depo formu yoktur, bu yüzden aminoasitler yıkıma uğratılırlar. Bu yıkım sürecin ilk

aşaması deaminasyon dur. Karaciğerde oluşan oksidatif deaminasyon sonucu bir mol amonyak (sulu çözeltilerde amonyum iyonu) açığa çıkarak, daha sonra çeşitli transport mekanizmalarıyla üre çevrimine girerek, metabolizma için daha

az zehirli bir form olan üreye çevrilir. Aminoasitten amino grubunun uzaklaştırılması sonucu geriye kalan karbon iskeleti ise metabolizmada ya enerji sağlanması için yıkılır ya da glikoz veya  Yağ asidine sentezine katılarak enerji

depolanmasında kullanılır. 

 

33.DERMAL TOKSİSİTE: Deri yolu ile bir defada alınmakla ölüme sebep olan doz.

 

34.DEGRADASYON: Parçalanma.

 

35.DEKOMPOZİSYON: Ayrışma, bozunma, Bir pestisittin etkisini kaybetmesi.

 

36.DERMAL: Deri yolu ile.

 

37.DETERRENT: Caydırıcı bileşik.

 

38.DETOKSİKASYON: Bir ilacın parçalanıp bozulması.

 

39.DIŞ KARANTİNA: Ülkeler arasındaki tarımsal ürün alış verişinde, zararlı ve hastalık etmenlerinin yayılmasını önlemek için alınan yasal önlemlerdir.

 

40.DİFÜZYON: Yayılma.

 

41.DİKOTİLEDON: Çift çenekli, tohum içerisinde iki yaprak taslağına (kotiledon) haiz olan bitkilerdir.

 

42.DİLÜENT: Seyreltici.

 

43.DİSPERSANT (DAĞITICI):Islanabilir toz ilaçlarda etkili maddenin bitki yüzeyine yayılmasını sağlayan madde.

 

44.DİŞİ KEMOSTERİLANT: Sadece dişi bireyleri kısırlaştıran kimyasal bileşik.

 

45.DİŞİ VE ERKEK KEMOSTERİLANT: Dişi ve erkek bireyleri kısırlaştıran kimyasal bileşik.

 

46.DOĞAL DENGE: Zararlı organizma ile üzerinde yaşadığı yararlı organizmanın beslenme ilişkisi gereği bir arada ve belirli bir denge halinde yaşaması.

 

47.DOĞAL DÜŞMAN: Bir zararlı ile beslenen zararlıyı tamamıyla ortadan kaldıran veya zararlının gelişmesini olumsuz yönde etkileyen canlı varlıklara denir.

 

48.DOLGU MADDESİ: Pestisitlerde etkili maddeyi taşıyan unsur.

 

49.DORMANT: Uyuyan: kış boyunca yada soğuk havalarda aktif olmayan; yani dahili veya harici sebepler yüzünden bitki tohum ve diğer organlarının çimlenmemesi veya sürgün vermemesi olayıdır. (Uyku devresi)

 

50.DÖL: Bir böceğin yumurta evresinden başlayarak tekrar yumurta evresine gelmesine bir döl denir.

 

51.EC 50 (Efectif Concentration): Bir organizma popülasyonun yarısının ölümü için gerekli konsantrasyon ppm ve ppb ile ifade edilir.

 

52.EKOLOJİ: Canlı organizmaların koşulları ve birbiri arasındaki bağlarla çevre, ilişkilerini inceleyen bilim.

 

53.EKONOMİK ZARAR EŞİĞİ: Artan popülasyon karşısında zararlının zarar yapacak düzeye ulaşmadan, popülasyonu düşürme girişimlerinin gerekli olduğu düzeydir. Zararlılara karşı savaşın gerekli olduğu en düşük popülasyon

yoğunluğu.

 

54.EKONOMİK ZARAR SEVİYESİ: Bir zararlının ekonomik zarara neden olan en düşük popülasyon yoğunluğu.

 

55.EKOSİSTEM: Bir bölgede farklı bitki veya hayvan popülâsyonlarının meydana getirdiği topluluk ve etrafındaki cansız çevreye ekosistem denir.

 

56.EMÜLGATÖR: Emülsiyon halindeki pestisitlerde iki sıvının birbirleriyle karışmasını su içinde homojen dağılmasını sağlayan madde.

 

57.ENFEKSİYON: Bulaşma veya hastalık oluşturma.

 

58.ENTEGRE MÜCADELE: İyi bir kontrol yapıldıktan sonra ortaya çıkan sonuçlara göre mevcut zararlılarla mücadele etmek, gerekirse doğal düşmanların etkinliklerini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde selektif ilaçlar kullanarak

sadece hedef alınan türü veya türleri ekonomik zarar eşiği altında tutmak için yapılan işlemlerin tümüdür.

 

59.ENTOMOFAG: Böceklerle beslenen organizma.

 

60.ENTOMOJEN: Böcekler üzerinde yaşayan mikroorganizma.

 

61.ENTOMOPATOJEN: Böcekler üzerinde yaşayan ve hastalık meydana getiren mikroorganizma.

 

62.ENZİM: Hücre içinde üretilen ve bütün hayat olaylarını başlatan, hızlandıran, protein yapısındaki katalizörler. Proteinlerden oluşmuşlardır ve doğal olarak yalnız canlılar tarafından sentezlenirler. Hücre içerisinde meydana gelen

binlerce tepkimenin hızını ve özgüllüğünü düzenlerler. Çok defa hücre dışında da etkinliklerini korurlar. Solunum un, büyümenin, kas kasılmasının, sinirdeki iletimin, fotosentezin, azot bağlanmasının, deaminasiyonun, sindirim vs nin

temelini oluştururlar.

 

63.EPİDEMİ: Herhangi bir hastalığın sağlın haline geçmesine denir.

 

64.EPİDERMİS: Bitki veya hayvanların yüzeydeki yaşayan hücrelerinin en dış tabakası.

 

65.ERADİKASYON: Yok etme.

 

66.ERKEK KEMOSTERİLANT: Sadece erkek bireyleri kısırlaştıran kimyasal bileşik.

 

67.ETKİLİ MADDE: Bir pestisit in içinde bulunan esas öldürücü unsur.

 

68.ETKİLİ SICAKLIK: Böceklerin gelişmesinde etkili olan gelişme eşiği üzerindeki sıcaklık.

 

69.ETKİ SPEKTRUMU: Kimyasal maddenin etkisine karşı duyarlı organizmaların sayısı, o kimyasal maddenin etki spektrumunu gösterir.

 

70.FAMİLYA: Birçok ortak özellikleri nedeniyle bir araya getirilen cinslerin oluşturduğu topluluktur.

 

71.FAYDALI BÖCEK: Zararlı böceklerle beslenen, onları tamamen ortadan kaldıran veya gelişmelerini olumsuz yönde etkileyen, böcek türleridir. Parazitoit ve predatöre bakınız.

 

72.FEROMON: Böceklerde dış salgı bezleri tarafından salgılanan ve aynı türün diğer bireylerinin davranışlarını etkileyen madde.

 

73.FENOLOJİ: Doğal olayların tekrar etme zamanlarını inceler. Fenoloji yıllık çevrimde doğal olayların ilk tarihlerinin belirlenmesinde rol oynar. Örneğin yaprak ve çiçeklerin açma tarihi, kelebeklerin ilk uçuşu ve göçmen kuşların ilk

görünüşü, yaprakların dökülmesi, kuşların ve amfibyumların yumurta koyma tarihleri ve ılıman bölgelerde bal arılarının sömürgelerini oluşturması sayılabilir. Bilimsel anlamda terim herhangi bir mevsimlik olay için zaman yapısını

gösterir buna bitiş tarihlerinde dâhil edilir. Örneğin bir türün mevsimlik fenolojisi incelenirken Nisan-Eylül arasındaki döneme bakılabilir. Çünkü birçok olay iklimdeki küçük değişmelere hassastır, özellikle sıcaklık fenolojik kayıtlarda

birincil değerdir.

 

74.FİKSASYON: Azotun veya başka elementlerin toprağa veya başka bir elemente bağlanması olayıdır

 

75.FİTOFAG: (HERBİVOR): Bitkisel organizma ile beslenen organizma.

 

76.FİTOTOKSİK ETKİ: Özellikle kimyasal maddelerin (tarımsal ilaçların) bitki üzerinde meydana getirdiği zehir etkisidir.

 

77.FİZİKSEL MÜCADELE: Kimyasal bileşikler kullanmadan, zararlıların normal fizyolojik davranışlarını bozmak veya çevre koşullarını onların dayanamayacakları şekilde değiştirmek üzere uygulanan yöntemlere fizyolojik yöntem

denir. Toplamak, uzaklaştırmak, yakmak gibi yöntemlerdir.

 

78.FİZYOLOJİK DAYANIKLILIK: Zararlıların fizyolojik faaliyetleri sonucu biyokimyasal yollarda meydana getirdikleri pestisitlere dayanıklılık.

 

79.FUMAJİNE: Zararlı organizmaların bitki öz suyunu emme suretiyle salgıladığı tatlımsı sıvı madde Siyah küf tabakası.

 

80.FUMİGANT: Gaz halinde veya gaz haline geçerek etkili olan bileşik.

 

81.FUMİGASYON: Depo ve üretim yerleri ile ürünlerde bulunan zararlıların fumigant kullanılarak imha edilmesidir.

 

82.FUNGUS: Pas, küf gibi çok hücreli, klorofil içermeyen canlılar. Fungusun vücudu miselyum adı verilen ipliklerden oluşmuştur ve sporlarla dağılarak çoğalır. Diğer bir ifade ile klorofilden veya yapıcı dokulardan yoksun olan eşeyli ya

da eşeysiz sporlar ya da miselyum yolu ile üreyen mikroskopik etki grubu olup, mantar olarak ta ifade edilir. Pas, küf gibi.

 

83.GALL:Bitki dokularının dışa doğru genişlemesi veya kabarcık oluşturmasıdır. Çoğunlukla hastalık veya diğer böceklerin faaliyeti neticesinde oluşur.

 

84.GELİŞME EŞİGİ: Böceklerin fizyolojik faaliyetlerinin gelişmelerinin başlaması için gerekli olan en düşük sıcaklık toplamı.

 

85.GENİŞ SPEKTRUMLU PESTİSİT: Etki alanı çok geniş olan birçok hastalık veya hastalık etmenini etkileyen pestisitlerdir.

 

86.GENETİK SAVAŞ: Böceklerin kısırlaştırılması ile popülâsyonlarının azaltılması.

 

87.HABİTAT: Bir organizmanın veya bir canlının doğal alanı veya bitki ve hayvanın yetiştiği yer, ortam.

88.HASTALIK: Mantar (fungus) bakteri, virüs, protozoa ve phytocytlerin bitkilerde meydana getirmiş olduğu zarar ve belirtilerdir.

 

89.HERBISIT: Yabancı otları veya onların tohumlarını yok eden veya gelişmelerini önleyen tarım ilacı, kısaca yabancı ot mücadelesinde kullanılan tarım ilaçları.

 

90.HİDROKARBONLAR: Bünyelerinde hidrojen (H) ve Karbon ( C) atomları bulunduran organik bileşikler.

 

91.HİPERPARAZİTİZM: Parazit bir organizmanın konukçusundaki diğer parazit bireye saldırması.

 

92.I 50(İnhibution): Bir organizmadaki enzim faaliyetinin %50 oranında engellenmesi için gerekli pestisit miktarı ppm veya ppb ile gösterilir. 

 

93.İÇ KARANTİNA: Zararlı ve hastalık etmenlerinin yurt içerisinde yayılmasını önlemek için uygulanan karantinaya denir.

 

94.İÇ PARAZİT: Konukçusunun vücudu içinde yaşayan parazit organizma.

 

95.İÇ PARAZİTOİT: Konukçusunun vücudu içinde yaşayan parazitoit organizma.

 

96.İNHALASYON: Solunum yolu ile.

 

97.İNSEKTİSİT: Böcek öldürücü pestisit.

 

98.İNTERNODE: Gövdenin iki boğum arasındaki kısmı.

 

99.İNTRAMÜSKÜLER: Kas içine.

 

100.İNTRAPERİTONAL: Karın derisi içine.

 

101.İNTRAVENÖZ: Damar içine.

 

102.İRRİTASYON: Toksikolojik çalışmalarda, ilaçların göz, deri ve mukozadaki tahrişleri.

 

103.JUVENİL HORMONU: Böceklerin gelişme dönemlerini düzenleyen hormon.

 

104.JUVENİL HORMONU ANALOGLARI: sentetik olarak elde edilmiş juvenil hormonu.

 

105.KALİKS: Çanak çiçek zarfı.

 

106.KANTİTE: Nicelik, miktar ,sayısal değer, çokluk. 

 

107.KATYON DEGİŞİM KAPASİTESİ: Birim aralıkta kuru toprağın absorbe edileceği katyon miktarına denir. Toprağın besin maddelerini tutma özelliğidir. Bu özelliğe etki eden en büyük faktör ise topraktaki kil ve organik madde humus

miktarıdır. Toprağın bereketliliğini ve verimliliğini gösterir.  Fiziksel tanımıyla negatif elektrik yüklü toprak kolloidleri tarafından tutulabilir katyonların (pozitif elektrik yüklü iyonlar) toplamıdır.

 

108.KİLEYT: Şelat.

 

109.KİMYASAL MÜCADELE: Kimyasal maddeler (tarımsal ilaçlar) kullanılarak zararlıların etkinliklerinin azalmasına veya yok edilmesine kimyasal mücadele denir.

 

110.KLİMOGRAM: Farklı bölgelerdeki sıcaklık, yağış ve nem gibi iklimsel verileri kullanarak hazırlanmış grafiklerdir.

 

111.KONTAK ETKİ: Tarımsal ilaçların etki mekanizmasıdır. Böceklere uygulanan tarımsal ilaçların deri yoluyla etkili olmasıdır. Değme yoluyla deriden nüfuz ederek veya stigmalar, kıllar, tüyler, vasıtasıyla etki ederler.

 

112.KRONİK ZEHİRLİLİK: Pestisitlerin 24 saatten sonra meydana getirdiği zehirlenmedir ve genelde kullanımdan birkaç hafta sonra ortaya çıkar..

 

113.KÜLTÜREL MÜCADELE: Bitkinin zararlılardan etkilenmeyecek şekilde yetiştirilmesi için yapılan normal ziraat işlemleridir. Bitkinin uygun yerde yetiştirilmesi, gübreleme, drenaj, temizleme, toprak işlemesi gibi.

 

114.LARVA PARAZOİTİ: Konukçunsun larva dönemine yumurtasını bırakarak ergin olan parazoit organizma.

 

115.LARVA PUPA PARAZOİTİ: Konukçunsun larva dönemine yumurtasını bırakarak konukçusunun pupa döneminde ergin olan parazoit organizma.

 

116.LARVASİT: Larva öldürücü pestisit.

 

117.LC50 Solunum: Belirli bir sürede solunum yolu ile  deneme hayvanlarının %50 sini öldüren ve 1 lt. Havada mg. olarak ifade edilen o ilacın etkili madde miktarı veya dozudur. Birimi mg./lt. veya mg./m³ (havadır).

 

118.LD50 (letal doz)(dermal): Deneme hayvanlarına (sıçanlara) deri yolu ile bir defada verildiği zaman bunların belirli bir süre sonunda %50’sini öldüren ve deneme hayvanlarının vücut ağırlığının her kilogramı için miligram olarak ifade

edilen, o ilacın etkili miktarı veya dozudur. Birimi mg/kg. dır. ppm (milyonda kısım), ppb (milyarda kısım).

 

119.LD50 (letal doz)(oral): Deneme hayvanlarına (sıçanlara) ağız yolu ile bir defada verildiği zaman bunların belirli bir süre sonunda %50’sini öldüren ve deneme hayvanlarının vücut ağırlığının her kilogramı için miligram olarak ifade

edilen, o ilacın etkili miktarı veya dozudur. Birimi mg/kg. dır. ppm (milyonda kısım), ppb (milyarda kısım).

 

120.MAKRO BESİN ELEMENTLERİ: C-O-H-N-P-K-Ca-Mg-S 9 MAKRO BESİN ELEMENT.

 

121.MRL: Maksimum kalıntı limiti.

 

122.MERISTEM: Bitkinin büyüme noktasında hücre bölünmesi kabiliyetine haiz hücreler topluluğu. 

 

123.MEŞ: Eleklerde bir inch karede bulunan gözenek sayısı.

 

124.MİKRO BESİN ELEMENTLERİ: Fe-Mn-Mo-Cu-B-Zn-Cl-Ni-Na-Co-V-Si 12 MİKRO BESİN ELEMENTİ.

 

125.MİKROBİYAL SAVAŞ: Zararlılara karşı mikroorganizmalarla yapılan savaş yöntemi.

 

126.MİSELYUM; Fungusun vejetatif bedeni, hyphae olarak adlandırılan çok sayıda ince narin bağcığın birleşimi.

 

127.MOLLUSSİSİT: Yumuşakçaları öldüren pestisit.

 

128.MONOFAG: Sadece bir bitki türü ile beslenen haşere. 

 

129.MORFOLOJİ: Morfoloji yani biçimbilim, bir organizmanın veya bir organizmanın herhangi bir bölümünün biçimini inceleyen bilim dalıdır. Canlının dış görünüşüyle ve yapısıyla ilgilenen bilim dalı. Bitki ve hayvanların

sınıflandırılmasında, pek çok hastalığın tanımlanmasında morfolojik inceleme vazgeçilmez bir yöntemdir. 

 

130.MTmin(mortality time minimum):Biopreprat uygulamasından sonra hedef organizmada ilk ölümün gerçekleşmesi için geçen süre.

 

131.MT 90: Biopreparat uygulamasından sonra hedef organizma popülasyonundan %90 oranında ölümün meydana gelmesi için geçmesi gereken süre.

 

132.MT 50: Biopreparat uygulamasından sonra hedef organizma popülasyonundan %50 oranında ölümün meydana gelmesi için geçmesi gereken süre.

 

133.MÜCADELE YÖNTEMİ: Bir zararlı veya mevcut zararlıların etkinliğini azaltmak için çaba sarf ederek izlenen yoldur.

 

134.NEMATOD: Hayvanlar âleminin nematoda şubesine bağlı olan vücutlarında herhangi bir segmentleşme olmayan, uzunlukları genellikle 2 mm civarında, genişlikleri ise 20–100 mikron arasında olan canlılardır.

 

135.NEMATİSİT:  Nematodları öldüren pestisit.

 

136.NİMF: Pupa dönemi geçirmeden, ergin hale gelen böceklerin olgunlaşmamış formlarıdır.

 

137.NOD: Bitki gövdesinde yaprakların gövdeye bağlandıkları çıkış yaptıkları noktalar.

 

138.OLIGOFAG PARAZİT: Birbirine akraba olan türlere saldıran parazittir.

 

139.ORAL: Ağız yolu ile.

 

140.ORGANİK FOSFORLU İLAÇLAR: Ddvp-Diazinon-dimethoate-Chlorothion-parathion

 

141.OVİPOSİTİON DETERRENT: Böceklerde yumurtlamayı engelleyici caydırıcı kimyasal bileşik.

 

142.OVİSİT: Yumurta öldürücü pestisit.

 

143.PARAZİT: Yaşamını tek bir konukçu üzerinde tamamlayan ve konukçusunu öldürmeyip zayıflatan organizma.

 

144.PARAZİTOİT: Yaşamını tek bir konukçu birey üzerinde tamamlayan ve belirli bir süre içerisinde konukçusunu öldüren organizma.

 

145.PARTENOGENETİK ÇOĞALMA: Böceklerin döllenmemiş yumurta ile üremesidir.

 

146.PATOJEN: Hastalık etmenlerine patojen denir.

 

147.PESTİSİT: Bitki gelişmesini olumsuz yönde etkileyen her türlü zararlıya karşı kullanılan zirai ilaçların tümüdür. Bitki hastalık ve zararlılarına, yabancı otlara karşı savaşta yararlanılan kimyasal bileşik. 

 

148.POLIFAG: Pek çok bitki ile beslenen böcekler.

 

149.POPULASYON: Sınırlı bir çevrede yaşayan aynı tür organizma topluluğuna Popülâsyon denir.

 

150.PREDATÖR: Yaşamını birden fazla konukçu bireyi ile beslenerek tamamlayan organizma.

 

151.PREPARAT: Kimyasal mücadelede kullanılan tarımsal ilaçlar, etkili madde ve dolgu maddelerinden oluşan bir özel karışım halindedir. Bu hazır durumdaki ilaçlara preparat denir.A

 

152.ppb ( part per billion): Milyarda kısım.

 

153.ppm ( part per million) : Milyonda kısım.

 

154.PUPA PARAZİTOİTİ: Konukçusunun pupa dönemine yumurtasını bırakıp ergin olan parazitoit organizma.

 

155.REPELLENT: Hayvansal organizmaları bulundukları ortamdan kaçıran madde.

 

156.RESİDU LİFE(RL 50): Yarı ömür, bir pestisit in etkisinin yarıya inmesi için  geçmesi gereken süre.

 

157.REZİDÜ (KALINTI ETKİSİ): Bazı ilaçlar kullanıldıkları zaman gayet etkili oldukları halde kısa bir müddet sonra bu etkilerini kısmen veya tamamen kaybederler. İlaçların bu etkisine kalıntı etkisi denir.

 

158.RİZOM: Fazla miktarda yedek besin maddesi depo eden, toprak altında yatay olarak uzanan, çok sayıda saçak kökleri olan, silindir biçimindeki bir toprak altı gövdesi. Misal olarak süsen ve ayrıkotu bitkileri verilebilir. Rizomlar,

normal gövdelerde olduğu gibi, tepe ve yan tomurcuklara da sahiptirler. Tomurcuklar gelişerek, toprak üstü veya toprak altı sürgünlerini verir. Ölü mevsimlerde toprak üstü gövdeleri kuruyarak rizom üzerinde izleri kalır. Rizomlu bitkiler,

toprak altındaki rizomlar sayesinde çok yıllık bitki özelliği gösterirler. Birçok arsız otların temizlenmesindeki güçlük, bu çok yıllık toprak altı gövdelerine sahip olmalarındandır. Bu otların temizlenmesi ancak, rizomların temizlenmesiyle

mümkündür. Rizomlu bitkiler, tohumlarıyla çoğaldıkları gibi rizomlarının bir düğüm taşıyan en küçük parçasıyla bile, vegetatif olarak üreme özelliğine sahiptirler

 

159.RODENTİSİT: Kemirgenleri öldüren pestisit.

 

160.SELEKTİF PESTİSİT: Etki spektrumu çok dar olan, yalnızca küçük bir organizma topluluğuna etki eden pestisitlere denir.

 

161.SİNERJİST: Pestisit in içinde etkili maddenin etkisini arttıran madde.

 

162.SİNİR KANATLI: Kanatlarında oldukça fazla sayıda damar bulunan genellikle diğer böceklerin yumurtaları ile beslenen faydalı böceklere denir.

 

163.SİSTEMİK ETKİ: Zirai ilaçların bitki iletken dokusu tarafından taşınarak hastalık ve zararlı etmenlerine karşı etkili olmasına denir. Bitki öz suyuna dâhil olup etki eder. Yaprağa veya toprağa verilebilir. İletim demetleri veya floem

borucukları aracılığıyla bitki bünyesinde hareket eder. Sokucu emici ağız yapısına sahip zararlılarda kullanılmalıdır. Yapraktan verilen sistemik pestisitlerde en fazla emilim genç yapraklarda ve yaprakların alt yüzeylerindendir. Kökten

verilmesi durumunda ise xylem borucukları ile bitki bünyesinde hareket eder. Sistemik ilaçlar genellikle sebze ve meyvelerde kullanılmazlar. Çünkü bitki özsuyunda bulunduklarında insanları etkilerler.

 

164.SİTİMULANT: Uyarıcı, teşvik edici.

 

165.SOLARİZASYON: Topraktaki yaşayan organizmaların güneş ışığındaki sıcaklık yardımıyla öldürülmesi.

 

166.SOLUNUM ZEHİRİ: Solunum yoluyla vücuda girip etkili olan pestisit.

 

167.STABİLİZATÖR: Toz ilaçlarda dolgu maddesinin etkili maddeyi bozmasını engelleyen madde.

 

168.STOLON: Toprak yüzeyinde uzanan ve boğumlardan köklenerek yeni bitkiler veren sürünücü gövdedir. Pek çok bitki stolonlar sayesinde gelişir ve çogalabilir.

 

169.SUBTROPİKAL BİTKİ: Yüksek oranda yağış istemeyen, 4 ºC ’nin üzerinde yetişen bitkilerdir.

 

170.SÜRFEKTAN: Sıvıların emülsiyon, dağılma, yapışma ve yayılma yeteneğini arttıran madde.

 

171.ŞELAT: Kısaca şelat bir metali yarayışsız bileşik oluşumundan koruyan molekül yapısıdır. Şelatlar üç bileşenden oluşur. Kapsadıkları metal (Örnek; Fe+3), şelat maddesi (EDTA, DTPA, EDDHA, amino-asit, humik ? fulvik asit, sitratlar)

ve ek iyon (Na+ ya da NH4+).

 

172.TERMAL KONSTANT: Böceklerde belli bir dönemi tamamlaması için gerekli her tür için farklı ve sabit olan toplam etkili sıcaklık.

 

173.TOLERANS: Pestisitlerin insan ve hayvan yiyecekleri üzerinde zararsız olan en yüksek kalıntı miktarı olup ppm ile ifade edilir.

 

174.TRANSLAMİNAR: Tabakalar arası.

 

175.TÜR: Canlıların sınıflandırılmasında en küçük birim türüdür. Birbirleriyle çiftleşebilen kısır olmayan, döller oluşturabilen, ortak bir kökene sahip, yapı ve görev bakımından benzer organizmalardır.

 

176.VİTAL OPTİMUM: Canlı için en ideal şartları belirtir.

 

177.VİVİPARİTE: Böceklerde yavru doğurma ile üreme şekli.

 

178.YAN ETKİ: İlacın hedef alınan zararlılara etkisinin yanında orada bulunan predatör ve parazitoitleride etkilemesidir.

 

179.YARI SİSTEMİK PESTİSİT: Bitki dokularına penetre olabilen pestisit.

 

180.YAŞAM ALANI: Bir organizmanın biyosferde yaşayıp ürediği yere (adresine) denir.

 

181.YUMURTA PARAZOİTİ: Konukçusunun yumurta dönemini yumurta bırakıp ergin olan Parazitoit organizma.

 

182.YÜZEY GERİLİMİ: Bir sıvının yüzeyini 1 cm2 genişletmek için gerekli olan enerji.

 

183.ZEHİRLİLİK SINIFI: 1.Çok zehirli 2.Zehirli 3.Orta derecede zehirli.4. Az zehirli.

 

184.ZOOFAG(carnivor): Hayvansal organizma ile beslenen organizma.

x
Bu konu hakkındaki sorularınızı ya da görüşlerinizi bu alana yazabilirsiniz!

Murat

24.11.2022 22:21:26

Pv. Ve Var. Ne demek.

(23764 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

Zirai Teknik Terimler Sözlüğü

Zirai Teknik Terimler Sözlüğü

1.ABSORBENT: Emici özelliliği olan madde. 2.ADELPHOPARAZİTİZM: Parazitoit bir organizmanın bir eşeyinin diğer eşeyi üzerinde hiperparazit olarak yaşaması olayı. 3.ADI (Acceptable daily intake ): Günlük alınabilir zararsız miktar. 4.ADJUVANT: Pestisitlerin fiziksel veya kimyasal özelliklerini geliştirmek için eklenen madde. 5.AFİS...

Zirai Mücadele Nedir?

Zirai Mücadele Nedir?

Zirai Mücadele Bitkisel üretimi sınırlayan, hastalık, zararlı ve yabancı otların zararından bitkileri korumak; Bu yolla tarımsal üretimi arttırmak ve kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan tüm işlemlere Bitki koruma veya başka bir deyişle Zirai Mücadele denir. Zirai Mücadele Yöntemleri Kültürel Mücadele Fiziksel ve Mekanik Mücadele Kanu...

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi