• notifications1
  • menü

Bugün : 28 Mart 2024 Perşembe

Bu listede Üds, Kpds vb gibi İngilizce sınavlarda çok karşılaşılan ve önemli olan 246 adet phrasal verb içermektedir. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.

1 abide by  itaat etmek
2 account for   izah etmek, açıklamak (explain) (2) sebep olmak
3 act on   (bir tavsiye/öğüt vb) -- üzerine harekete geçmek, -- e göre davranmak
4 act up   (1) abuk sabuk davranmak (2) adam akıllı çalışmamak
5 air out   odayı havalandırmak
6 ask for   rica etmek
7 ask out   birine çıkma teklifinde bulunmak
8 back down   geri adım atmak (withdraw)
9 back out of   pull out of -- den çekilmek
10 back up   (1) desteklemek, arka çıkmak (support) (2) yedeklemek
11 bargain for   take into account, take into consideration hesaba katmak, göz önünde bulundurmak
12 become of   başına gelmek
13 blow out   üfleyerek söndürmek
14 blow up   şişirmek, patlatmak
15 break down   (1) (makinenin) bozulmak (2) ağlamak (3) köklerine ayırmak
16 break in   (1) alışmak (2) soymak
17 break into   soymak, zorla girmek
18 break off   son vermek, bitirmek
19 break out   patlak vermek
20 break out of   firar etmek
21 break up   ayrılmak, boşanmak
22 bring down   (1) (fiyat)indirmek (2) (hükümet vb) devirmek (overthrow)
23 bring off   zorluklara rağmen başarmak
24 bring out   (1) yayımlamak (publish) (2) piyasaya yeni bir mal sürmek
25 bring round   ayıltmak
26 bring up   yetiştirmek/kusmak/ortaya konu atmak
27 brush up (on)   eski bilgisini tazelemek, tozunu almak (mecazi anlamda)
28 bump into   run into  (1) karşılaşmak (2) çarpmak
29 burn down   (1) (yangında) yanıp kül olmak (2) yakıp kül etmek
30 buy off   pay off  rüşvet yedirmek
31 buy out   bir işyerini birinden satın almak
32  call down   put down  tell off  azarlamak (admonish)
33 call for   gerektirmek, istemek (demand)
34 call in   haber etmek/ziyaret etmek
35 call off   iptal etmek
36 call up   (1) telefon etmek (2) askere çağırmak (recruit)
37 calm down   (1) sakinleşmek (2) sakinleştirmek
38 carry on   devam ettirmek
39 carry out   uygulamaya koymak/yürütmek (deney vb) 
40 catch on   popülarite kazanmak, beğenilmek, halk tarafından tutulmak
41 catch up with   keep up with  aynı seviyeye ulaşmak, yetişmek
42 check in   (otelde vb) yer ayırtmak, kayıt yaptırmak
43 check out   bir yerden ayrılırken hesabı kapatmak
44 cheer up   neşelenmek, neşelendirmek
45 clear off   temizlemek (orman, leke vb)
46 close down   iflas etmek
47 close up   dükkanı gün sonunda kapatmak
48 come across   tesadüfen karşılaşmak (run across)
49 come by   come into  mirasa konmak (inherit)
50 come out   (1) ortaya çıkmak (2) filizlenmek
51 come over   üstesinden gelmek (deal with)
52 come round   (1) ayılmak (come to) (2) ziyaret etmek 
53 come round   come over  ziyaret etmek
54 come to   come round  ayılmak
55 come up against   yüz yüze gelmek
56 come up with   ortaya bir düşünce atmak, üretmek
57 cope with   baş etmek, üstesinden gelmek 
58 cope without   do without  -- sız idare etmek
59 count on   rely on  depend on  bel bağlamak, güvenmek, dayanmak
60 count out   leave out  çıkarmak,hesaba katmak
61 cross out   üstünü çizmek, silmek
62 cut across   go across  kestirme yoldan gitmek
63 cut down (on)   cut back (on)  azaltmak, kısmak (sigara, alkol vb)
64 cut in   sözünü kesmek, araya girmek, işine engel olmak (interrupt) 
65 cut out   (bir yerden bir resim/tablo vb) kesip çıkarmak
66 cut up   dilimlemek
67 die down   yatışmak, dinmek (gürültü, ses vb)
68 do away with   yıkmak (abolish)
69 do over   start over  sil baştan yapmak 
70 do up   (1) kemer bağlamak (2) restore etmek 
71 do without   cope without  -- sız idare etmek
72 doze off   fall asleep  uyuya kalmak
73 draw up   taslak hazırlamak, plan çizmek 
74 dress up   resmi kıyafet giyinmek, şık giyinmek
75 drop by   stop by  ziyaret etmek, (evine vb) damlamak 
76 drop off   yolcu indirmek 
77 drop out of   (okulu vb) terketmek, bırakmak
78 fall down   yere düşmek
79 fall out (with)   kavga etmek
80 figure out   make out  anlamak (understand) 
81 fill out   form doldurmak
82 fill up   benzin deposunu doldurmak
83 fill up with   ile dolu olmak, dolmak 
84 find out   öğrenmek, keşfetmek (discover, learn)
85 flood in   flock to  bir yere akın etmek
86 get along with   get on with  iyi geçinmek
87 get at   ima etmek, demek istemek
88 get away (with)   run off  kaçmak, sıvışmak
89 get back   kaybettiğin bir şeye kavuşmak
90 get by   geçinmek, hayatta kalmak (survive)
91 get down   moral bozulmak
92 get into   (taksiye, asansöre vb) binmek
93 get off   araçtan inmek (toplu taşıttan)
94 get on   binmek (toplu taşıtlara)
95 get on with   get along with  biri ile iyi geçinmek, iyi arkadaş olmak
96 get out of   (arabadan, asansörden vb) inmek (2) -- den uzak durmak 
97 get over   (1) üstesinden gelmek, çözmek (sort out  work out) (2) (hastalık için) iyileşmek (pick up)
98 get rid of   (1) -- den kurtulmak (2) başından savmak
99 get up   uyanmak
100 give in   pes etmek, mücadeleye teslim olmak (surrender)
101 give up   vazgeçmek, bırakmak (abandon)
102 go down with   come down with  hastalanmak, yataklara düşmek
103 go in for   yazılıya/yarışmaya girmek
104 go off   (1) patlamak (explode) (2) kurulu bir aletin çalması (zil, çalar saat vb) (3) (yemek vb) ekşimek, bozulmak
105 go on   devam etmek (continue)
106 go out   yanan bir şeyin sönmesi (2) cereyanların kesilmesi 
107 go over   (1) göz atmak (go through) (2) ziyaret etmek
108 go through   go over  bir şeye göz atmak, incelemek, göz gezdirmek 
109 go with  uygun olmak, yakışmak (match)
110 go without   dayanmak, idare etmek (su, yemek vb olmadan )
111 grow into   (elbisenin) tam oturması, yakışması
112 grow out of   elbisenin küçük gelmesi
113 grow up   yetişkin olmak, büyümek
114 hand in   elden teslim etmek (submit)
115 hand out   elden dağıtmak (distribute)
116 hang down   telefonu suratına kapatmak
117 hold on   hang on  (telefonda vb) beklemek
118 hold up   gecikmek/soymak (banka),soygun yapmak
119 iron out   uzlaşmak, sorunu halletmek
120 join in   katılmak (participate in  take part in)
121 jot down   take down  copy down  write down  not almak, kaydetmek
122 keep away (from)   uzak durmak
123 keep in touch with   get in touch with  irtibata geçmek, bağlantı kurmak
124 keep on   carry on  yapmaya devam etmek, yapadurmak (continue) 
125 keep out   -- den uzak durmak, girmemek 
126 keep to   stick to  sadık kalmak, bağlı kalmak (diyete, söze vb)
127 keep up with   catch up with  hızına/seviyesine yetişmek 
128 kick out   kovmak, kıçına tekmeyi basmak
129 knock out   (1) darbe indirip bayıltmak (2) şık elemek
130 knock somebody down   birine çarpıp devirmek
131 knock something down   (1) yıkmak (demolish) (2) devirmek
132 laugh about   bir olay aklına geldikçe gülmek
133 laugh off   gülüp geçmek
134 lay down   kural koymak
135 lay off   işten çıkarmak (dismiss)
136 leave out   count out  hariç tutmak, dahil etmemek
137 let down   yüzüstü bırakmak, hayal kırıklığına uğratmak
138 let in   (1) içeri buyur etmek (2) emmek, soğurmak (absorb) 
139 let in on   haberdar etmek, bilgilendirmek
140 let out   serbest bırakmak (realease)
141 let up   yağmurun dinmesi (cease)
142 listen in   konuşulanlara kulak kabartmak (overhear)
143 live off   sırtından geçinmek
144 live on   feed on  ile beslenmek, ile geçinmek 
145 look after   ilgilenmek, bakımını üstlenmek
146 look down on   aşağılamak
147 look forward to   dört gözle beklemek
148 look into   araştırmak
149 look out (for)   watch out (for)  dikkatle bakınmak, aramak 
150 look up   aramak (sözlükten, ansiklopediden kelime, bilgi vb)
151 look up to   saygı duymak
152 make for   leave for  head for  -- e doğru gitmek
153 make out   (1) anlamak (figure out) (2) gözleriyle seçebilmek 
154 make up   (1) uydurmak (fabricate) (2) oluşturmak (form, constitute) 
155 make up for   telafi etmek (compensate)
156 make up to   yalakalık yapmak (flatter)
157 miss out (on)   unutmak, gözden kaçırmak, dahil etmeyi unutmak
158 open up (to)   birine açılmak
159 part with   -- den ayrılmak
160 pass away   ölmek (die)
161 pass out   bayılmak (faint)
162 pay off   (1) rüşvet vermek/yedirmek (buy off) (2) haraç vermek (3) borcunu kapatmak, tüm borcunu ödemek
163 pick out   seçmek (select)
164 pick up   (1) anlamak, kavramak (2) birini/bir şeyi bir yerden almak (3) iyileşmek, şifa bulmak (4) (dolmuşa, oto vb) yolcu almak
165 play down   küçümsemek, alay etmek, hafife almak
166 point out   call attention to  draw attention to  vurgulamak, dikkati çekmek
167 pour down   sağanak yağış
168 pull through   şifa bulmak, iyileşmek (pick up)
169 put aside   cast aside  save up  para biriktirmek, kenara para koymak
170 put away   düzenlemek, derlemek, toplamak
171 put down   tell off  rezil etmek/fırçalamak
172 put forward   put forth  öne sürmek, söz konusu yapmak
173 put off   ertelemek/midesini bulandırmak/konsantresini bozmak
174 put on   giyinmek/kilo almak
175 put out   söndürmek
176 put through   telefona bağlanmak
177 put up   ağırlamak/baş üstüne koymak/monte etmek/fiyat artırmak
178 put up with   hoşgörülü olmak/ katlanmak
179 quiet down   sessiz olmak, sesini kesmek
180 rip off   kazıklamak (overcharge)
181 rule out   göz ardı etme, saymama, dahil etmeme (exclude, eliminate)
182 run across   come across  tesadüfen rastlamak
183 run into   (1) tesadüfen karşılaşmak (come across) (2) bir yere veya bir şeye çarpmak (bump into)
184 run off   fotokopi ile çoğaltmak (duplicate)
185 run out   tükenmek (expire)
186 run over   arabayla ezmek
187 rush in   alel acele içeri girmek
188 rush out   alel ecele dışarı çıkmak
189 see off   wave off  uğurlamak
190 see through   (1) birinin iç yüzünü/niyetini anlamak (2) durumun/olayın iç yüzüne vakıf olmak, olup biteni iyi anlamak
191 sell out   satıp tüketmek (2) çok satıp tükenmek (kaset, kitap vb)
192 send for   (doktor, muslukçu vb) çağırtmak
193 set off   (1) yola çıkmak (set out) (2) başlatmak (launch)
194 set out (on)   set off  yola çıkmak, yolculuğa çıkmak 
195 set up   kurmak
196 settle down   hızlı bir hayat tarzından elini eteğini çekmek, durulmak
197 settle in   yerleşmek
198 show around   etrafı gezdirmek
199 show off   hava atmak
200 show up   turn up  çıkagelmek, varmak (partiye, derse vb) 
201 shy away (from)   çekinmek, -- den utanmak
202 slow down   yavaşlamak 
203 sort out   problem çözmek/sınıflandırmak
204 speak for   -- nın adına konuşmak
205 speak out   itiraf etmek (confess)
206 speak up   konuşurken sesini yükseltmek
207 spell out   (TBMM, AIDS, UFO gibi kısaltmaları) açılımını yazmak
208 stand for   temsil etmek, anlamına gelmek (UFO stands for “Unidentified Flying Object”
209 stand out   kabak gibi sırıtmak, göze çarpmak
210 step down   istifa etmek (resign) 
211 stick to   keep to  sadık kalmak, bağlı kalmak (diyete, söze vb)
212 switch/turn on   çalıştırmak, açmak (elektrik vb)
213 take after   look like  benzemek (resemble)
214 take down   jot down  copy down  write down  not almak, kaydetmek
215 take in   (1) elbise daraltmak (2) anlamak (3) birini kandırmak
216 take off   kıyafet çıkarmak/uçak-havalanmak/kilo vermek/taklit etmek/malın piyasadan kalkması
217 take on   üstlenmek (sorumluluk) (assume)
218 take out   pull out  diş çekmek/çöpü dışarı atmak
219 take over   take charge of  devralmak
220 take to   istemek, arzulamak
221 take up (with)   hobi edinmek,yer zaman kaplamak
222 talk into   ikna etmek (persuade)
223 tear down   pull down  knock down  yıkmak, yerle bir etmek
224 tear out   defterden sayfa koparıp çıkarmak
225 tear up   yırtmak, parça pinçik etmek
226 think over   derin derin düşünmek
227 think up   think out  dream up  yeni bir şeyler düşünmek, akıl etmek
228 throw away   çöpe atmak
229 tip off   bilgilendirmek (inform)
230 touch on   point out  değinmek, vurgulamak (emphasize)
231 try on   üzerinde denemek (elbise, ayakkabı vb)
232 try out   (metod, teknik, yol yordam vb) denemek
233 turn down   (1) (televizyon, radyo vb) sesini kısmak (2) geri çevirmek, reddetmek
234 turn off   kapatmak (çalışan bir makineyi/ışığı vb)
235 turn up   ses açmak/varmak, ulaşmak
236 use up   kullanıp tüketmek
237 wait on   birilerine hizmet etmek, servis yapmak 
238 wake up   uyanmak, uyandırmak
239 walk out   bir şeyi/birisini protesto ederek bulunduğu yeri terk etmek
240 wave off   see off  uğurlamak
241 wear away   aşınmak, yıpranmak
242 wear off   (toprağı vb) aşındırmak
243 wear somebody out   yormak, yıpratmak (tire out)
244 wear something out   eskitmek, yıpratmak
245 wipe down   wipe off  (bezle, fırçayla vb) bir zemini temizlemek
246 work out   (1) zor bir durumun üstesinden gelmek (2) problem çözmek (3) hesaplamak
x
Bu konu hakkındaki sorularınızı ya da görüşlerinizi bu alana yazabilirsiniz!

(41551 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

Üds, Kpds - Yaygın Phrasal Verbs Nelerdir?

Üds, Kpds - Yaygın Phrasal Verbs Nelerdir?

Bu listede Üds, Kpds vb gibi İngilizce sınavlarda çok karşılaşılan ve önemli olan 246 adet phrasal verb içermektedir. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 abide by itaat etmek 2 account for izah etmek, açıklamak (explain) (2) sebep o...

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Sıfatlar Nelerdir?

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Sıfatlar Nelerdir?

Üds ve kdps sınavı için hazırlık yapanlar için ingilizce de yaygın olarak kullanılan sıfatları sizler için bir araya topladık. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 abrupt ani, sert 2 abruptly aniden, birden bire 3 absolu...

Üds, Kpds - Yaygın Prepositional İdioms Nelerdir?

Üds, Kpds - Yaygın Prepositional İdioms Nelerdir?

Bu listede Üds, Kpds vb gibi İngilizce sınavlarda çok karşılaşılan ve önemli olan 576 adet Prepositional Idioms içermektedir. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 above all bilhassa, özellikle 2 according to one tradition bir rivayete ...

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Fiiller Nelerdir?

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Fiiller Nelerdir?

Üds ve kdps sınavı için hazırlık yapanlar için ingilizce de yaygın olarak kullanılan fillileri sizler için bir araya topladık. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 abate azalmak 2 abolish yürürlükten kaldırmak 3 accelerat...

Üds, Kpds - Yaygın Stative Passives Nelerdir?

Üds, Kpds - Yaygın Stative Passives Nelerdir?

Bu listede Üds, Kpds vb gibi İngilizce sınavlarda çok karşılaşılan ve önemli olan 73 adet yaygın Stative Passives içermektedir. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 be absorbed in sth bir şeye kendini kaptırmak 2 be accustomed to sth/so ...

Üds, Kpds - Yaygın Multi-phrasal Verbs Nelerdir?

Üds, Kpds - Yaygın Multi-phrasal Verbs Nelerdir?

Bu listede Üds, Kpds vb gibi İngilizce sınavlarda çok karşılaşılan ve önemli olan 46 adet multi phrasal verb içermektedir. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 back out of pull out of -- den çekilmek 2 break out of firar etmek ...

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Zarflar Nelerdir?

Üds, Kpds - En Çok Kullanılan Zarflar Nelerdir?

Üds ve kdps sınavı için hazırlık yapanlar için ingilizce de yaygın olarak kullanılan zarflarısizler için bir araya topladık. Ayrıca İngilizce de en çok kullanılan kelimeler için Türkçe - İngilizce Sözlük sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz. 1 abruptly birdenbire hastily 2 absolutely tamamen, kesinlikle ...

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi